top of page

Mide Asidi Yetersizliği ve Beslenme

Mide asidi veya gastrit asit sindirimde rol oynayan önemli bir asittir, mide özsuyunda bulunur. Midenin iç duvarında bulunan parietal hücrelerden salgılanır ve öğünlerden sonra yemeklerin sindirilmesinde öneli bir basamağı oluşturur. Mide asidinin olması gerekenden az ya da fazla salgılanması çeşitli sağlık problemlerine sebep olur.


Düşük mide asidinin en önemli nedenleri stres, yaşlanma, Helicobacter Pylori enfeksiyonu, anti asit ve proton pompa inhibitor türevli ilaçların yoğun kullanımı gibi faktörlerdir.




Düşük mide asidi ile ilişkililendirilebilecek semptomlar şunlardır:

  • Yemekten sonra midede gerginlik ve şişkinlik,

  • Yoğun ishal veya kabızlık,

  • Yemekten sonra yoğun gaz oluşumu,

  • Kadınlarda saç dökülmesi,

  • Mide ekşimesi,

  • Hazımsızlık,

  • Halsizlik,

  • Çoklu gıda alerjileri,

  • Kaşıntı,

  • Mide bulantısı,

  • Gece istemsiz kusma,

  • Yemekten sonra çok uzun süreli tokluk hissi,

  • Ağızda yanma, ağrı ve kuruluk.


Peki mide asidini dengelemek için nasıl beslenmeliyiz?

Çinko: Mide asidi salınımında görevli en önemli minerallerden biri çinkodur. Bundan dolayı eğer çinko eksikliğiniz varsa bunun gerekli takviye ve besinlerle giderilmesi önemlidir. Eksiklik yoksa dahi bir miktar çinko desteği (15-50 mg) bu konuda ekstra fayda sağlayabilir. Bu konuda hekiminize danışmanız önemlidir.

Çok çiğnemek: Çiğnemek mide salgılarını uyaran faktörlerden biridir. Aslında sadece çiğnemek değil, yavaş yemek, yemeğe başlamadan önce yemeği koklamak, görüntüsü ile hissetmek, acıkıncaya kadar beklemek gibi sağlıklı alışkanlıkların hepsi bu konuda fayda sağlayacaktır.

İşlenmiş gıdaları kısıtlamak: Özellikle rafine şeker başta olmak üzere rafine gıdalar midede inflamasyon sonucu mide asidi salınımına engel olabilirler. Ayrıca mikrobiyata üzerine olan olumsuz etkilerinden dolayı da negatif bir sonuca sebep olabilirler. Direkt asit salınımı üzerine olan bir inhibitör etki olduğunu söyleyemeyiz. Ancak proteinler gibi bir uyarıcı etkileri olmadığı biliniyor.

Fermente gıdalar tüketmek: Fermente gıdalar, kimchi, pancar kvass, sirkesiz ev yapımı turşular, özellikle de lahana turşusu mide asiditesinin artmasına destek olabilir. Bu etki hem kendi asidik özellikleri ile direkt olarak hem de mikrobiyata ve inflamasyon üzerine olan olumlu etkilerinden dolayı dolaylı olarak gerçekleşebilir. Ayrıca içerdikleri probiotikler ve laktik asidin üreaz aktivitesi, Helicobacter Pylori enfeksiyonu üzerinde de iyileştirici etki gösterebilir.

Anti-inflamatuar besinler: Tüm organlarımız için olduğu gibi mide için de inflamasyon ortadan kalkınca tüm fonksiyonlar ve salgı kapasite daha iyi hale gelir. Bundan dolayı anti-inflamatuar besinlerle beslenmek önemlidir. Bu da taze ve mevsiminde sebze/meyveler, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, zerdeçal, zencefil, ceviz, somon gibi besinleri düzenli şekilde tüketiyor olmak demektir.

Destekleyici özelliği olanlar:

  • Asidik gıdalar: Sirke, limon suyu gibi besinler mide asit salınımını arttırmaktan ziyade midenin asiditesini arttırarak destek sağlarlar.

  • Ananas (bromelain): Asıl etkisi içerisindeki bromelain sayesinde gerçekleşen ananas da önemli bir destekçidir. Bromelain hem proteolitik bir enzim olduğu için sindirimi kolaylaştırır hem de anti-inflamatuar etkisi ile dolaylı olarak fayda sağlayabilir. Salgıları arttırdığına dair bir bilgi yoktur ancak asidik yapıda olduğu için mide asidini destekleyebilir.

bottom of page