top of page

Flexitarianism: Yarı Vejetaryen Beslenme

Öne Çıkanlar

  • Flexitarian diyet genellikle yarı vejetaryen bir diyet olarak tanımlanabilir.

  • Daha spesifik olarak, flexitarian diyet, bitki veya bitki bazlı yiyecek ve içeceklerin eklenmesini vurgulayan, süt ve yumurta içeren ve etin daha az sıklıkla ve/veya daha küçük porsiyonlarda tüketilmesini teşvik eden esnek bir beslenme tarzıdır.

  • Flexitarian diyette belirli bir kalori veya makro besin hedefi yoktur.

  • Ortaya çıkan kanıtlar, Flexitarian diyetin kardiyovasküler hastalık, diyabet ve belirli kanser türlerinin riskini azaltmanın yanı sıra kilo yönetimine yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.



Son dönemde oldukça karşımıza çıkan bir beslenme terimi olarak flexitarianism kelime olarak “esnek” ve “vejeteryan” kelimelerinin birleşimidir. Flexitarianism tarzı beslenmeyi benimseyen kişiler, hayvansal gıdaları da tüketerek vegan ve vejeteryan kalıbının arasında bir yerde yer alırlar. Flexitarian diyeti U.S. NEWS en iyi diyet sıralamasında Akdeniz Diyetini takip ederek ikinci sırada yer almıştır. Flexitarianism, et yemenin sağlık ve çevresel sonuçlarıyla ilgili endişeleri gidermek için bir diyet stratejisi olarak sunulmuştur. Et yemeyi tamamen kesmek yerine azaltarak, çevresel sürdürülebilirlik ve kişisel sağlık için olumlu sonuçlar elde etmek amacı vardır.



Flexitarian Diyet Nasıl Uygulanır?


3 aşamadan oluşan bir "Et Tüketimini Azaltma Süreci" vardır;

  1. Et tüketimi haftada 2 gün ile sınırlandırılır. Beş gün boyunca et tüketimi 800 gramı geçmemelidir. Bu da yaklaşık 25 köfte büyüklüğüne eşittir.

  2. Haftanın 3-4 günü tam bir vejeteryan diyeti izlenir. Kalan günlerde ise et tüketimi 500 gramı geçmemelidir.

  3. Haftanın 5 günü vejeteryan diyet uygulanır. Kalan 2 günde ise 250 gramı geçmeyecek ölçülerde et tüketilir.


Flexitarian diyette temel amaç, daha besleyici bitkisel gıdalar ve daha az et yemektir. Diyetinize et eklediğinizde, organik, serbest dolaşan, merada yetiştirilen veya otla beslenen sığır eti, tavuk veya hindiyi seçmeniz önerilir. Ekstra hayvansal yağı en aza indirmek içinse her zaman daha yağsız kesimler tercih edilir.


Flexitarian Diyette sıkça yer verilen besinler;

  • Meyveler

  • Sebzeler

  • Bitkisel proteinler (barbunya, fasulye, edamame, nohut, mercimek, tofu)

  • Tam tahıllar (kahverengi pirinç, yulaf, arpa, kinoa)

  • Bitki bazlı süt

  • Yumurta

  • Süt ürünleri (peynir, yoğurt veya süt alternatifleri)

  • Kuruyemişler, fındık ezmeleri, tohumlar ve sağlıklı yağlar

  • Yağlar, otlar ve baharatlar

Kısıtlanan besinler;

  • Et ve kümes hayvanları (yağsız dana eti, tavuk göğsü, hindi göğsü)

  • Balık (somon, tilapia, morina, karides)

  • İlave şeker veya rafine karbonhidrat içeren besinler



Sağlığa Faydaları ve Zararları Nelerdir?


Her diyet modelinde olduğu gibi bu diyette de fayda sağlayan mekanizmalar ve bazı dezavantajlar mevcut.


Işte flexitarian beslenmenin fayda sağladığı konular;

  • Kalp hastalığı riskinde azalma,

  • Kilo kaybı,

  • Tip 2 diyabet riskinde azalma veya diyabet öncesi yönetimi,

  • Kanseri önlemeye yardımcı,

  • Et tüketiminizi ve karbon ayak izinizi azalttığınız için çevre için iyidir.

Dezavantaj yarattığı konular ise şunlardır;

  • Et tüketimini azaltmak B12 vitamini, çinko ve kalsiyum gibi bazı mikrobesin eksikliklerine yol açabilir.

  • Ayrıca, IBS'den muzdarip bazı kişiler, yoğun bitki bazlı bir diyetle başarılı olmayabilir.

  • Omega-3 yağ asitleri – yediğiniz yağlı balık miktarını azaltıyorsanız, menüye daha fazla ceviz, keten tohumu veya chia tohumu eklemeye değer olabilir, çünkü bunların hepsi iyi birer omega-3 yağ asidi kaynağı olabilir.


Kaynaklar




bottom of page